İzafi Düşünceler’e Hoş Geldiniz!

Nedir şimdi bu blog?

Bu haftalık bültenimde amacım kendi hayat tecrübelerimle bilimi, psikolojiyi, felsefeyi ve teknolojiyi harmanlayarak makaleler, hikayeler ve içgörüler paylaşmak. Her ne kadar verdiğim bilgilerin doğruluğundan bilimsel makaleler refere ederek emin olmaya çalışsam da hiçbir bilimsel makale tam olarak doğruyu anlatmaz. Hatta bırakın düzgün bir makale yazmayı, şöyle tek bakışta bir makalenin kalitesini anlamak bir ömür isteyen akademik bir ustalık gerektirir. Yine de doğruya en yakın olduğunu düşündüğüm kaynakları psikoloji eğitimim doğrultusunda harmanlamaya çalışarak elimden geleni yapmaya gayret ediyorum.

Neden bu blog?

İnsan zihnini bir ormana, fikirleri de ormanın içindeki ağaçlara ve çiçeklere benzetiyorum. Her ormanda olduğu gibi irili ufaklı bir sürü ağaç ve çiçek bizim zihnimizde de var. Bazı fikirler çınar ağacı gibi heybetli ve kalıcı olurken, bazıları ise muz ağacı gibi sadece 7-8 ayda bir meyve verip sessizliğe çekilir. İster ağaç olsun ister çiçek, hepsinin kökeni en nihayetinde masum bir tohumdur.

Fikirler de aynı böyle bir tohum olarak doğar. Ya aileden ya okuduğunuz bir kitaptan, ya bir rakı sofrasından, ya oradan ya da buradan bir şekilde yolunu bulup toprağın içine önce bir gömülürler. Eğer ortam şartları uygunsa yavaş yavaş önce fideye, sonra fidana, en sonra bir çiçeğe ya da ağaca evrilirler. Bazı fikirler o kadar kalıcı ve derindir ki (anneden miras bir endişe alışkanlığı gibi), hayatımızın hemen her yerinde biz farkında olmadan kararlarımızı dikte ederler. Bazıları çok geç ölürken bazıları hızlı yaşar, erkenden coşar ve biz olgunlaştıkça da “ormanın” iklimi değiştiği için ölüverirler.

Verilen hemen her kararın, yapılan her iyiliğin veya kötülüğün, hissedilen her hissin, düşüncenin bir ya da birkaç temel fikre bağlanabileceğine inanıyorum. Hatta insanın kendi hayatını yoluna koyması için o attığı ilk adımın doğru zamanda çiçek açmış bir fikir tohumundan geldiğini düşünüyorum. Bu tarz fikirlerin nereden ne zaman geleceği hiç belli olmaz, ama düzenli olarak da farklı fikirlere ve bakış açılarına maruz kalınmadan tohumlanabileceklerine inanmıyorum. Eğer bu bloğumda yazdıklarımdan bir kelime dahi hayatınızı pozitif yönde etkileyecek bir tohum bırakırsa benim için fazlasıyla yeterli. Kendi hayatımda da çevremde de çoğu köklü değişikliğin bu zamanla yeşeren düşünce fidanlarından geldiğine tanık oldum. Bu yazı bültenindeki amacım da en önce araştırıp yazarak kendimde, sonra başkalarında aynı tohumlanma sürecini yaşatmak.

İzafi Düşünceler Podcast

Podcast'imde ise amacım farklı kariyer yollarını seçmiş insanlarla samimi ve eğlenceli sohbetler ederek onların hayat felsefelerini keşfetmek. Bazı hikayeleri ve çıkarımlarımı buradaki sohbetlerden yola çıkarak yazıyorum. Söyleşileri RSS, Spotify ya da Apple Müzik aracılığı ile dinleyebilirsiniz.

Takvim ve İçerikler

Pazar günleri 20:00’da bir makale, hikaye, deneme, kitap analizi ya da podcast bölümü paylaşıyor olacağım. Hikaye demişken, yazılarımı okurken aklınıza gelen ve paylaşmak istediğiniz hikayeleriniz olursa dinlemeyi ve (izniniz olduğu müddetçe) gelecek yazılarıma dahil etmek isterim.

Bir karşıt fikriniz, yorumunuz, geri dönüşünüz vs. olursa Substack aracılığı ile ya da haftalık e-postama cevap vererek bana ulaşabilirsiniz. Spamlayan bir robot değilseniz 2 hafta içerisinde geri dönmeye çalışıyorum.

Saygılarımla,
Buğra


Bazı Detaylar

Eğer gelen kutunuzda bu bülteni bulamazsanız spam klasörünü bir kontrol edin. Eğer oradaysa “spam değil” seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer orada da değilse, “tanıtımlar” klasörüne de bakabilirsiniz.

Tüm makalelere ana sayfadan veya arşivden ulaşabilirsiniz.

İngilizce okumayı tercih ederseniz buraya tıklayarak Relative Thoughts bloğuna ulaşabilirsiniz.

Tek tık ile abonelikten çıkmak için tıklayınız.

User's avatar

Subscribe to İzafi Düşünceler

Her pazar akşamı sekizde psikoloji, bilim, teknoloji ve felsefenin kesiştiği noktalarda bir makale, deneme, hikaye ya da söyleşi.

People